Kurtlar Vadisi´nden Pars pençesine

23.11.2006

Osman Sınav: “Şimdi bu yeni film dizisiyle kameramı uyuşturucunun kirli dünyasına çevirecek ve asıl şiddet kışktırtıcılığının kimlerce yapıldığını gözler önüne sereceğim”


Türkiye'de, sonradan birer sinema filmine de dönüşen “Deli Yürek” ve “Kurtlar Vadisi” gibi popüler televizyon yapımlarıyla kendine özgü bir sinemasal dil ve genç kuşakta yeni davranış biçimleri oluşturan “trend kurucu” yönetmen Osman Sınav, aylardır büyük bir gizlilik içinde yürüttüğü son projesi “Pars”ı ilk kez medyaya tanıttı.

Önceki akşam İstanbul-Swiss Otel'de düzenlenen tanıtım kokteylinde kalabalık bir medya ordusunun karşısına çıkan Sınav, “Bugüne kadar televizyon ve sinema adına ortaya koyduklarım, olumlu ya da olumsuz çok tartışıldı. 'Pars' da aynı şekilde gündem yaratacak bir sinema filmi olmaya aday” şeklinde konuştu.

Sınav'ın yapım şirketi Sinegraf tarafından çekilen “Pars”ın başrollerini Mehmet Kurtuluş, Nida Şafak, Selçuk Yöntem, Murat Daltaban, Pelin Batu, Haluk Piyes, Uğur Polat, Duygu Şen, Eray Demirkol, İbrahim Kendirci ve Udo Kier paylaşıyor. Kendisi gibi narkotikçi olan babasını henüz çocukluk çağlarında annesiyle birlikte uyuşturucu mafyasına kurban veren “Pars” lakaplı genç ve idealist bir emniyet görevlisinin serüvenlerini beyazperdeye aktaran filmin senaryosu ve öyküde yer alan bütün polis karakterler Emniyet Genel Müdürlüğü'nün danışmanlığında şekillendi.


'Türünün en iyi örneklerinden biri olacak'


Filminin tanıtım toplantısında medya mensuplarına “Pars”ın şimdiye kadar çekilen üçte birlik bölümünden derlenmiş bir kolaj sunan Sınav, Aybars Bora Kahyaoğlu ile birlikte yazdığı senaryonun Türk sinemasında yepyeni bir polis-kahraman tipini ortaya çıkartacağını ve bu kahramanın serüvenlerinin önümüzdeki beş yıl boyunca toplam dört film olarak süreceğini açıkladı. Ünlü yönetmen, bazı çevrelerin kendisini “Deli Yürek' ve “Kurtlar Vadisi”nden sonra, genç kuşaklar arasında şiddete eğilimi kışkırtan, şiddet kültürünün ardındaki gölge kişi olmakla suçladığını vurgulayarak, “Ben de şimdi bu yeni film dizisiyle kameramı uyuşturucunun kirli dünyasına çevirecek ve asıl şiddet kışktırtıcılığının kimler tarafından yapıldığını gözler önüne sereceğim” diye konuştu.

Sınav, “Bu proje için maddî ve manevî hiç bir fedakârlıktan kaçınmıyoruz. Amacımız, içinde çok önemli mesajlar da barındıran gayet şık bir polisiye-aksiyon filmi çekmek. O yüzden, hiç alçakgönüllü davranmayacağım. İddia ediyorum ki bu türün sinema tarihinde elli tane başyapıtı var ise 'Pars' da bir kaç yıl içinde onlar arasına girecektir” şeklindeki sözleriyle yeni filmine ilişkin iddiasını açıkça ortaya koydu.


Kier: 'Yapım standartlarınız çok yükselmiş'


Hollywood'un Alman asıllı ünlü karakter oyuncusu Udo Kier, "Pars"ın idalist narkotikçisini canlandıran genç meslektaşı Mehmet Kurtuluş ile kısa sürede kaynaşıp iki yakın dost olduklarını belirtti.


Öte yandan, “Pars”ta Avrupalı uyuşturucu baronu Klaus karakteriyle yardımcı rollerden birini üstlenen ünlü Alman oyuncu Udo Kier de filmin çekim çalışmalarına 12 Kasım'da katıldığını, ancak aradan geçen kısa sürede Türk sinemasının yapım standartları hakkında son derece olumlu izlenimler edindiğini belirtti. Son 15 yıldır ABD'de yaşayan ve “Armageddon”, “Blade”, “Modigliani”, “Karanlıkta Dans”, “Dogville” gibi önemli yapımlarda yardımcı roller üstlenen sanatçı, “Osman Sınav'ın çalışma tarzına ve setine uyum sağlamam hiç de güç olmadı. O, stil sahibi ve işini son derece iyi yapan bir yönetmen. Gelmeden önce kendisi hakkındaki duyumlarım zaten yeterince olumluydu. Ancak ülkenize gelip de benimle bağlantılı bölümlerin çekimlerine başladıktan sonra, ilkbaharda ortaya müthiş bir aksiyon filminin çıkacağına iyice emin oldum” şeklinde konuştu. Kier, kendisine bu tür iddialı projeler iletildikten sonra gelecekte başka Türk yapımlarında da büyük bir zevkle oynayabileceğini belirtti.

Görüntü yönetmenliği Danimarkalı Torben Forsberg tarafından gerçekleştirilen “Pars”ta, helikopter sahnelerinin çekimleri de bu alanda ustalaşmış ünlü bir pilot ve görüntü yönetmeni olan Jeremy Paul Braben tarafından yapılıyor. Dünyada son derece az sayıda bulunan bir dizi çekim ekipmanının kullanıldığı film için Macaristan'dan, dövüş sahneleri için aktörlere eğitim vermek üzere Pavel Bezdek ve Jan Petrina yönetiminde 15 kişilik bir kareograf kadrosu getirildi.

Halen çekimleri süren “Pars”ın Mart 2007'de gösterime girmesi planlanıyor. 35 mm formatında ve geniş perde tekniğiyle çekilen film, Türkiye'nin yanısıra bir dizi yabancı ülkede de aksiyonseverlerle buluşacak.



'Vadi'yi çektiğime hiç pişman olmadım'


Osman Sınav, filmin tanıtım kokteylinde gazetemizin sinema editörü Ali Murat Güven ile de söyleşerek, onun “Pars” hakkındaki sorularını yanıtladı:

- Filminizi tanıtıcı konuşmanızda, geçmiş çalışmalarınızdaki kimi kahramanların devlet ciddiyetinden ve disiplininden uzak kişiliğine, ayrıca bu öykülerdeki şiddet dozuna tepki gösteren medya mensuplarına örtülü bir serzenişte bulundunuz. Ki, bu konuda tepkili olanlardan biri de benim. Özellikle de sizin eseriniz olan Polat Alemdar karakterine karşı…

Söz konusu kahramanın Türk toplumuna getirdikleri ve götürdükleri hakkında eleştirel bir tutum takınanlara karşı kızgınsınız; ancak öte yandan da bu son projenizde bütün o eleştiriler karşısında çok ciddi bir özeleştiri yapmış gibisiniz. Görünen o ki yeni kahramanınız sosyal kimliği hiç de bulanık biri değil. Yasaların kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde hareket eden, narkotik şube mensubu, yurtsever ve idealist bir polis. Bu zaten bizim de özlemle beklediğimiz, gençliğe doğru mesajlar verebilecek pozitif bir kahraman modeliydi. Aslında, “Pars” serisiyle birlikte, en sonunda ortak bir sağduyu noktasında buluşmuş olmuyor muyuz?

- Ben, “Kurtlar Vadisi”ni tasarlayan ekibin bir üyesi ve bu dizinin ilk 55 bölümünün yönetmeniyim. Bizzat yönettiğim o ilk 55 bölümde, karakterlerin safları konusunda siz ve sizin gibi düşünenlerin ileri sürdüğü türden bir bulanıklık olmadığına inanıyorum. O yüzden, kendi bölümlerimin sonuna kadar kefiliyim. “Kurtlar Vadisi”ni çektiğim için de hiç bir zaman pişman olmadım. Benden sonra yönetmenliği devralan arkadaşların da öyle ahım şahım bir yanlış yaptığına inanmıyorum. Çünkü hepsini yakından tanıyorum ve iyi niyetlerinden eminim.

- Ancak, siz genç kuşaklar üzerinde ciddi ciddi “trend oluşturan” bir yönetmensiniz ve o diziyle oluşturduğunuz trendin zararlı etkileri yalnızca bizler tarafından değil, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından da alenen ifade ediliyor. O çalışmaya hiç bir biçimde destek vermeyen, hattâ çeşitli defalar kınayan Emniyet, bu akşamki toplantıda ise Narkotik Şube Müdürü'yle temsil edildi. Demek ki “Pars”, selefine göre çok daha pozitif mesajlar içeriyor.

- Sonuçta ben de özel hayatımda bir babayım ve şiddetin tırmanışı beni de sizin kadar endişelendiriyor. Ancak, “Kurtlar Vadisi”, Türkiye'ye çok başka bir şeyi anlattı. Polisin bile girmeyi başaramadığı, küresel ölçekte bir suç dünyasını... Şimdiki projem “Pars” ise doğrudan doğruya Emniyet'in mücadele alanı içinde bulunan bir dünyayı, “uyuşturucu trafiği”ni gözler önüne seriyor. O yüzden, bu kıyaslamanıza pek katılamıyorum. Öte yandan, yeni kahramanlarımız üzerinde bu kez daha geniş çaplı bir konsensus oluşmuşsa, ona da diyecek bir sözüm yok doğrusu. Böyle bir gelişmeden ancak mutlu olurum.

Kaynak:http://www.pafuli.net/habergoster.asp?id=3522

0 yorum: